Malina sınıftan çıkınca hâlâ masum bir öğrenci edasıyla oturuyor. Başörtüsü hafif yana kaymış, gözlerinde utangaç bir ışık var. Kanepeye yatırılınca önce “yapma” der gibi kafasını çeviriyor, ama nefesi hızlanıyor. Her vuruşta kıvranıyor, hırçın bir kahkaha atıp sonra dudaklarını ısırıyor. İstemem yan cebime koy tavırları boş; aslında daha sertini istiyor. Minik bedenine giren her darbeyle arsızlaşıyor, bakışları yalvarmaya dönüşüyor. Baştaki çekingen öğrenci havası çoktan yok oluyor, yerine kanepe üstünde dağılan azgın bir fahişe çıkıyor.

Comments are closed.