Masaj bahanesiyle geldi, güya rahatlayacaktı… Ama ben ellerimi sırtından kaydırınca gözleri kaydı, nefesi hızlandı. “Yapma” dedi ama vücudu çoktan teslim olmuştu. Parmaklarımın her dokunuşunda daha da kıvranıyor, dudaklarımdan çıkan en ufak lafına bile yanıt veriyordu. Masaj masasında utangaç bir kedi gibi başlayıp, sonunda inleyen azgın bir fahişeye döndü. İlk seferinde doymadı, kalkıp “bir daha” diye fısıldadı kulağıma. Sanki masaj değil, yangın söndürüyorduk. Hem terledik, hem sövdük, hem de en sonunda kendini bana bırakıp zevke boğuldu.