Kocası işe gidince kapı çalıyor, Güneş türbanıyla kapıyı aralıyor; kocasının en yakın arkadaşı “Bir çay içelim” deyip içeri dalıyor. Çaylar içilir içilmez adam elini beline atıyor, “Güneş yıllardır seni sikmek istiyordum” diye fısıldıyor. Türbanı kaymadan Güneş’in eteği sıyrılıyor, tangası ıslak; adam diz çöktürüp kalın yarağı ağzına veriyor. “Kocam bilmeyecek” diye inlerken boğazına kadar alıyor. Kanepeye yatırıyor, türbanı yerinde, bacaklarını omuza alıp traşlı amına köküne kadar gömüyor. “Sik beni haram gibi!” diye haykırıyor, her vuruşta türban sallanıyor, memeleri zıplıyor. Domaltıp arkadan hızlanıyor, “Kocasının arkadaşı götümü de aç” diye yalvarıyor. Orgazm çığlıkları evi inletirken döller türbanın altına, memelere patır patır sıçrıyor. Kocası anahtarı çevirene kadar Güneş hâlâ titriyor, artık her çay davetinde aynı oyun!