Ofiste normalde ciddi, sessiz duran kadın, patronuyla yalnız kalınca bambaşka birine dönüyor. Önce rapor, dosya derken bakışlar değişiyor, eli kalemine değil eteğine gidiyor. Patron yanaşınca utangaç bir kahkaha atıyor, “olmaz” diyor ama gözlerinden ateş saçıyor. Masanın üstüne dosyalar düşüyor, yerini ter ve nefesler alıyor. Kadın bir yandan “ayıp” diye söyleniyor, bir yandan dudaklarını koparcasına öpüyor. Patron bastırdıkça daha çok kıvranıyor, hem sövüyor hem de “hadi” diye azarlıyor. Türk kadın işte; işte ciddiyet, patronuyla gizli kaldığında arsız ve doyumsuz bir fahişe.