O üvey denen belayla aynı evde yaşamanın sıkıntısı işte… Önce kavga gürültü, ağız dalaşı, sonra bir bakıyorsun nefesim kesilmiş, dilim çözülmüş, azcık sövüyor azcık yalvarıyorum. İstemem diye kıvranırken bile bedenim onu çekiyor, dilim durmuyor, sanki inatla daha da çok konuşturuyor. “Yapma, etme!” derken içimden başka şeyler geçiyor. O deli gibi bastırdıkça ben daha çok çırpınıyorum, hırçın, asi ama en sonunda pes eden bir sokak kızı gibi… İşin özü; hem laf hem zevk eksik olmadı o gece.

Kategori:

Türk